Bizi Arayın: +90 536 450 89 94
PRP nedir?
Platelet Rich Plasma açılımıyla PRP; kişinin kendi kanından elde edilen maddenin yine kişinin kendisine enjekte edilmesiyle uygulanan tedavi şeklidir. Enjekte edilen madde, platelet yönünden zenginleştirilmiş plazmadır. Plazmalar; kanın pıhtılaşmasına destek olan ve platelet isimli özel hücreler ya da proteinler içeren kan bileşenidir. Plazmanın kandan izole edilerek konsantre edilmesi; platelet hücreleri bakımından oldukça zengin olan PRP ismini verdiğimiz kan bileşeninin elde edilmesini sağlamıştır.
PRP’nin hasarlı dokulara enjekte edilmesi durumunda; yeni ve sağlıklı hücrelerin büyümesi teşvik edilmiş olur. PRP’nin hasar almış dokuda iyileşmeye destek olduğu da bilinir. Doku büyüme etkenleri; hazırlanan konsantre madde içinde çok daha fazla olduğu için vücuttaki dokuların iyileşmesini hızlandırır.
Yaklaşık 30 ila 40 dakika arasında sürer. Öncelikli olarak, hastaya ait kan bir tüpte toplanır. Trombosit yönünden zengin plazma, tüm kanın diğer bileşenlerinden santrifüj ile ayrılır. Bunun nedeni; trombositlerin, hasarlı dokuları onarmak için gerekli olan büyüme faktörleri için doğal bir rezevuar görevi görmesidir. Trombositlerin salgılıyor olduğu büyüme faktörleri; kolajen üretimi ile tendon kök hücrelerindeki gen ve protein ekspresyonunu artırır. Böylece doku iyileşmesi uyarılır. Bahsettiğimiz büyüme faktörleri aynı zamanda; kan akışını hızlandırırken, kıkırdakların çok daha sert ve esnek duruma gelmesini sağlar.
PRP tedavisi farklı yöntemlerle uygulanabilir. Mesela, saç dökülmesi şikayetine yönelik yapılacak olması durumunda; kafa derisine enjeksiyon yapılmadan önce gerekli görülürse lokal uyuşturucu görevi gören lidokain uygulanabilir. Çoğu zaman, enjeksiyonun neden olacağı ağrıyı azaltmak için PRP ile lokal anestezik ilaç karıştırılarak işlem yapılır.
PRP neden tercih edilir?
PRP uygulamasının amacı; iyileşmeyi hızlandırmak ve iltihaplanmayı azaltmaktır. Saç büyümesini teşvik eder, cildi gençleştirir, yumuşak doku iyileşmesini hızlandırır. Trombosit aktivasyonun; vücuttaki doğal iyileşme evresinde önemli bir yeri vardır ve bu yüzden PRP ile yüksek miktarda trombosit ihtiyacı olduğu düşünülen alana enjekte edilir.
İşlem, kişinin bizzat kendi kanından elde edilmiş madde ile uygulanması esasına dayandığı için ciddi yan etkileri yoktur. Bu sebeple de tercih edilebilirliğini artırır.
Pek çok rahatsızlığın tedavi sürecini desteklemek amacıyla PRP tercih edilebilir. PRP’nin adı sıklıkla saç dökülmesi şikayeti ile yan yana duyulur. Saç büyümesinin teşvik edilmesi ve saç dökülmesi şikayetinin giderilmesi için saçlı deriye PRP enjeksiyonları uygulanabilir. Yapılan çalışmaların sonuçlarına göre; PRP enjeksiyonlarının, erkek tipi kelli olarak da bilinen androgenetik alopesi tedavisinde faydalı olduğu görülmüştür. Özellikle, erkek bireylerde rastlanan genetik kökenli saç dökülmesi şikayetinde yüz güldüren sonuçlara ulaşılır. PRP tedavisi, saç mezoterapisi uygulaması ile kombine edilerek de uygulanabilmektedir.
PRP’nin yan etkisi var mıdır?
Cilde enjeksiyon uygulanıyor olduğu için olası yan etkileri vardır. Vücuttan alınan maddelerin kullanıldığı düşünülecek olursa; kortizon ya da hyaluronik asit gibi diğer ilaçların enjekte edilmesi ile oluşan alerdik reaksiyon riski bu uygulamada daha azdır. Fakat, enjeksiyondan kaynaklanabilecek bazı riskler vardır ve şunlardır:
• Enfeksiyon
• Sinir yaralanması
• Enjeksiyon alanında ağrı hissi
• Kanama
• Doku hasarı
PRP işleminden hemen sonra sosyal ve iş yaşamına kolaylıkla dönüş yapılabilir.
PRP tedavisinin sıklığı ve seans sayısı; hastanın şikayeti doğrultusunda hekim tarafından planlanır. Ortalama seans süresi 3-8 arası olacaktır. Saç dökülmesi ve cilt gençleştirme amaçlı tedavilerde mezoterapi ile tedavi edilebilir. Seanslar tamamlandıktan sonra yılda 1-2 kez enjeksiyonlara yine devam edilebilir.
Yapılan bilimsel çalışmalarda PRP uygulaması sonrasında 2 haftada klinik cevabın gözlendiği ve bu cevabın 2-3 ay sürdüğünü görmekteyiz. Uygulama yapıldıktan sonra ciltte sağlıklı bir parlaklık ortaya çıkıyor. Daha sonra bu parlak görünümde biraz gerileme oluyor ancak 3. – 4. uygulamadan sonra (yani 1 kür uygulandıktan sonra) bu etki kalıcı hale gelmeye başlıyor.
PRP sonrasında ciltte ortaya çıkan parlak ve sağlıklı cilt görünümü bir süre sonra hafifleyebiliyor. Bu sebeple ek cilt gençleştirici uygulamalar ile mutlaka takviye yapılmalıdır. 3 ya da 4 kürlük PRP uygulamasından sonra kürleri her 10-12 ayda bir tekrar etmek gençleşme etkisini daha kalıcı hale getirir.
PRP işlemi uzman doktorlar tarafınca uygulanması gereken bir tedavi yöntemidir. İlk olarak hastadan alınan kan steril şartlarda özel bir tüpün içine konulur. Sonrasında kan içinde jel bulunan tüpe yerleştirilmektedir. Santrifüje konulan tüpteki kanın içindeki maddeler 5-8 dakika içinde ayrıştırılır ve kanın trombositlerden ve büyüme faktörlerinden zengin plazma kısmı ayrıştırılır. Elde edilen karışım enjeksiyon yöntemi ile de ilgili alana uygulanır.
PRP 2-4 hafta aralıklarla ortalama 3-4 seans, kişinin ihtiyacına göre mezoterapi ile kombine şekilde uygulanır. PRP kürü tamamlandıktan sonra yılda 1-2 kez enjeksiyonlar ile işlemin devamı sağlanabilir.
Cilt yaşlanması tıpkı yaralanma sürecindeki gibi bazı özelliklerini kaybetmesinden kaynaklanır. Cilt gençleştirme yöntemlerinde de yarayı iyileştirirken uygulanan çeşitli yöntemler elde edilir. Ciltteki hasarı en etkili, en hızlı ve en doğal biçimde onarabilecek olan yapı, yine derinin ait olduğu bir bütünün parçasıdır. Bu sebeple PRP, damarlarımızda dolaşan bu sihirli gücü harekete geçiren bir yöntem olarak gelişmiştir.
PRP ile cilt gençleştirme çoğunlukla yüz, boyun, dekolte, eller, bacak içleri, kollar gibi vücudu çeşitli bölümleri için de düşünülebilir. Özellikle de lazer ve peeling gibi uygulamalardan hemen sonra derinin hızla yapılanmasını sağlamak mümkün olur.
Öncelikle hastadan alınan kan steril şekilde özel bir tüpün içine konulur. Sonrasında kan içinde jel bulunan tüpe yerleştirilmektedir. Santrifüje konulan tüpteki kanın içindeki maddeler 5-8 dakika içinde ayrıştırılır ve kanın trombositlerden ve büyüme faktörlerinden zengin plazma kısmı ayrıştırılır. Elde edilen karışım enjeksiyon yöntemiyle ilgili alanlara uygulanır.
PRP 2-4 hafta aralıklarla ortalama 3-4 seans, kişinin ihtiyacına göre mezoterapi ile kombine edilerek uygulanmaktadır. PRP kürü tamamlandıktan sonra da yılda 1-2 kez enjeksiyonlarla işlemin devamı sağlanabilir.